NY doğumlu Dannielle Tegeder, şu anda Brooklyn, New York'ta yaşamaktadır. Lisans eğitimini New York Eyalet Üniversitesi'nde (SUNY Purchase) tamamladı ve yüksek lisansını Chicago Sanat Enstitüsü'nde (The School of The Art Institute of Chicago) Resim ve Desen alanında aldı. Buhar tesisatçılarından oluşan bir ailede doğan Tegeder, erken yaşta atölye çizimleri, inşaat planları ve diyagramlarla iç içe büyüdü. Sıhhi tesisat, elektrik sistemleri, kentsel kaçış yolları, trafik güzergahları, park planlaması, su ve atık sistemleri ile şehir su yollarının ikonografisi, zamanla onun görsel sözlüğüne dahil oldu.

​

Eserleri ulusal ve uluslararası düzeyde Paris, Houston, Los Angeles, Berlin, Chicago ve New York gibi şehirlerde sergilendi. PS1/MOMA, The New Museum, Brooklyn Sanat Müzesi (New York) ve Chicago Çağdaş Sanat Müzesi gibi birçok önemli kurumda yer aldı. Desenlerinden bazıları, Modern Sanat Müzesi'nin (MoMA) Çağdaş Desen Koleksiyonu'nda, Chicago Çağdaş Sanat Müzesi'nin kalıcı koleksiyonunda ve Greensboro, NC' deki Weatherspoon Sanat Müzesi'nde bulunmaktadır.

​

Tegeder, Wassaic Project, Rutgers Üniversitesi, Chautauqua Sanat Okulu, Parsons Sanat Okulu, Maryland Çağdaş Sanat Enstitüsü, Rhode Island Tasarım Okulu, Chicago Sanat Enstitüsü, Ontario Sanat ve Tasarım Okulu, CCA (San Francisco), Brandeis Üniversitesi, Princeton Üniversitesi, Rice Üniversitesi ve Houston Üniversitesi gibi kırktan fazla kurumda konuk sanatçı olarak yer aldı. Halen City University of New York’ta (Lehman College) kadrolu doçent olarak görev yapmakta olup, Cornell Üniversitesi ve SUNY Purchase’ da da tam zamanlı akademisyen olarak çalışmıştır.

​

Eserleri Üzerine:

Kentsel planlama, mimarlık, coğrafya ve istatistiksel veriler gibi çeşitli kaynaklardan ilham alarak, farklı sosyal, mekanik ve bilgi sistemleri arasındaki doğuştan gelen güzellik ve karşılıklı bağlantıyı yorumluyor. Tarz olarak 20. yüzyılın başlarındaki Rus Konstrüktivist ve Süprematist sanat akımlarını anımsatan Tegeder, soyutlamaya çağdaş yaklaşımında yeni teknolojileri ve disiplinlerarası süreçleri kullanıyor.

 

"Bir anlamda Tegeder, indirgemeci geleneğin temel sezgisini—bazılarının ideoloji olarak adlandırabileceği şeyi—tersine çevirir: Bu sezgi, sanatçının, sanatın özünü oluşturan unsurların giderek daha fazla azaltılmasıyla, eserin daha yoğun, güçlü ve tamamlanmış hale geleceğini öngörür. Ne kadar az öğe barındırırsa, o kadar eksiksiz olacaktır. Ancak Tegeder, belki de sözde kavramsal soyutlama geleneğinden gelen diğer sanatçılardan daha fazla olarak, indirgemeci sezginin ürkütücü bir sonucunu keşfeder. Stephen Westfall’in 'sürekli kültürel hiper-bağlamsallaştırma durumu' olarak adlandırdığı bir süreçle eserler karmaşıklaştıkça, katmanlandıkça ve çok bağlamlı hale geldikçe, sanat eserleri tamamlanmışlık hissini kaybeder, giderek daha parçalı, çelişkili, belirsiz ve irrasyonel hale gelir (tıpkı pi sayısının sonsuza kadar devam etmesi gibi). Bu noktada, belli bir rastlantısallık da devreye girer." Barry Schwabsky

​

​

​

​